Pandemi ilan edilen bu günlerde öğrencilerden yükselen sesler var. İtirazlar var, hak arayışları var.

Nerede mi? İyi dinle.

Alanya’dan bir ses yükseliyor! Yeterli yurt imkanı olmadığı için otelde kalmak zorunda olan öğrencilerden geliyor o ses. Pandemi ilan edilen bu olağanüstü durumda bile sadece kendi cebini düşünen işletme, öğrencilerden kalmadıkları ayların parasını talep ediyor ve ödemedikleri takdirde eşyalarını vermemekle tehdit ediyor. Peki bu öğrenciler ne yapıyor? Seslerini çıkarmak, haklarını aramak için harekete geçiyorlar.

Ardından Sakarya’dan, sonra Eskişehir’den, Aydın’dan ve birçok ilden gençler yurt parasını ödemek istemedikleri için, hakları için harekete geçiyorlar.

Bu aralıkta İzmir DEÜ’den öğrenciler altyapı eksikliği yüzünden uzaktan eğitime nasıl ulaşamadıklarını anlatmaya başlıyor. Sonra Karabük Teknik’ten, Ankara Medipol’den yükseliyor sesler. Vakıf veya devlet üniversitesi fark etmeksizin her yerde aynı sorunla karşı karşıya kalan öğrenciler. Yaptıkları (yapamadıkları) bu eğitim sistemindeki, her türlü yetersizliğin ve hataların bedelini ödetmeye çalıştıkları yine aynı öğrenciler.

Peki unuttunuz mu bir gece yarısı kaldıkları yurtlardan çıkarılan (daha doğru tabir atılan) o öğrencileri. Ya şimdi? Sadece bu kadar mı? Rant sevdası uğruna orada okuyan öğrencilere ne olacağı belli olmadan, üniversitesi kapatılmak istenen Şehir Üniversitesi öğrencileri var.

İnterneti olmadığı için eğitime ulaşamayanlar, internete ulaşsa bile nitelikli eğitimin n’sini göremeyenler var.

Onlar kim? Onlar sıra arkadaşın, eski dostun, yeni kardeşin ve sensin. Onlar biziz. Biz gençleriz.

Korona’dan önce her şey tastamam mıydı? Nesi doğruydu ki diye sorasım geliyor. Daha önce de durum bundan farksız değildi. Geliri dahi olmayan yüzbinlerce öğrenci yurtlara, ulaşıma, kitaplara para ödemek zorunda bırakılıyordu. Eğitim hayatı bitince de KYK borçları ile yüzleşmek zorunda kalmıyor muydu? Bu dün nasıl olduysa, bugün de bundan sonra da böyle devam edecek. Tabii birileri buna dur derse, işte o çark tersine dönecek. Sakın ha, umutsuzluk yok!

İşte bir çözüm var: Parasız Eğitim İstiyoruz Koordinasyonu!
İşte bu seslerin yükselişi ve elde edilecek kazanımlar gençleri çözüme ulaştıracak bu yol ile, bu hareket ile olacak.
Hedefimiz var, en temel hakkımızı istediğimiz ve söke söke alacağımız hedefimiz.
Umudumuz var, gücümüz var.
Ve biliyor musun? Sonuna kadar da haklıyız! 
Gelin bu dağları beraber aşalım, parasız eğitim hakkımızı alalım!