Hakimiyet güçten başlıyorsa, kapitalizm açgözlülüğünü güçten doğuruyorsa temel anlamda eşitsizlik sınıfsal ayrımda demektir. O halde temel sorun kapitalizmin elindeki gücün eşitsizliği doğurmasıdır, her sorunun bir çözümü olduğu gibi eşitsizlik sorununun da bir çözümü vardır. Paranın gücü nasıl eşitsizliği sağlıyorsa emeğin gücü de eşitliği sağlayabilir.

Herkesin kafasında bir soru var, nasıl oluyor da kapitalizm denilen bu illet bu kadar ilerliyor ve neden bu sisteme karşı gelen Marks kapitalistleri bu kadar övüyor? Çünkü derebeylik çöküyor ve kapitalizm eşitsizliği her anlamda varedebiliyor. Bu gücü nasıl varedebildiklerine bakacak olursak şöyle bir örneklendirme yapabiliriz;

Bir marangoz güzel, ihtişamlı bir masa yapmaya karar veriyor, öyle uyduruktan değil bak “güzel ve ihtişamlı”.  Bilgisine, bilime dayanmalı ve fiziğe, matematiğe uymalı öyle değil mi? Eğer öyle değilse bir dengesizlik meydana gelir, bir ayağı uzun diğer ayağı kısa kalır. Bu durumda masa 'orantısız' olur ve estetik durmaz, bu yüzden planladığı gibi ortaya güzel ve ihtişamlı masa çıkmaz/çıkamaz. Çünkü bir hata vardır. Öyleyse masanın “orantılı” olabilmesi için uyulması gereken kurallar var. Kapitalizm tam anlamıyla bu orantıyı sağlayabilmek için çabalıyor…

Derebeylik ve dar görüşlülük otoriter olarak sarsıldıktan sonra kapitalistler güçlerini orantılı bir şekilde nasıl kullanırımın üzerine düşünürler, Yeniden Doğuş (Rönesans ve Reform) hareketi doğar. İşte Marks bu yüzden bu ayrıntıyı takdir etmiştir, gücü orantılı kullanılabilmesi sömürüyü var etmiştir. Kararlılık devamlılıktır, işçi sınıfının kararlılığı da eşit bir toplumsal düzenin olanaklı olduğunun ispatıdır.

Kapitalistler açısından gücün orantısı ancak ve ancak eşitsizliği sağlıyorsa proleterler açısından da gücün orantısı ancak ve ancak eşitliği sağlayacak. Bu bir eşitsizlik karşısında eşitlik savaşıdır.

- Kapitalistlerin orantısız gücünün kaynağı  dünyayı saran bir hegemonyalarının var olmasıdır. Ama sanılmasın ki bu atmosferde burjuva hata yapmıyor. Her zaman daha çok kar için hata yapacaklar; rekabet ederken hata yapacaklar. En büyük hataları ise proletaryanın birleştiği günlerde, panikle yaparlar.

-Proleterler açısından orantısız gücün var olabilmesi bilinçtir, birliktir, burjuva hegemonyasına itiraz edebilme düzeyidir. Proleterya için her zaman kurtuluş yolu vardır. Çünkü emekçilerin gücü, burjuva hegemonyasından kat ve kat üstündür.

*

İnsanlar artık neden ezildikleri üzerine kafa yoruyorlar.
Kendilerinde ezilmelerini önleyebilecek bir potansiyeli yokluyorlar.
Toplum artık ezilmediği ve sömürülmediği bir geleceği tayin etmeye çalışıyor.
Onları yeneceğiz, göçüp gidecekler gölgesiz.

Gençlik dinamit fitilidir. Gençlik kesintisiz yoldadır, hazırdır. 1905'ten öyle ya da böyle bütün umutsuzluğa rağmen geçtik, 1917'yi de göreceğiz.

 

Cihan Aydemir / Lise Öğrencisi