Emek verenler, öğrenciler, kadınlar... halkın her kesimi patronlar tarafından, patroncular tarafından, devlet tarafından sürekli sömürülüyor. Bütün haklarımızı elimizden almaya çalışıyorlar: Eğitim, sağlık, kıdem, özgürlük vb.
Patronlar, emek verenleri sömürmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Emekçilerin bunun farkında olmadığını zannediyorlar ve onlarla alay ediyorlar. Hayır, halk koyun değildir! Emekçiler uyumuyor! Sistem bizleri öyle bir korkuttu ki mutlak bir faşizm varmış havası oldu herkeste. Hayır, faşizm mutlak değildir. Faşizm yıkılabilir. Kapitalizm mutlak değildir. Kapitalizm yıkılabilir. Emekçiler, haklarına sahip çıkmak için harekete geçmelidirler.
Sendika nereye kadar emekçiyle beraber? Günümüzde hangi sendika emekçinin yanında? İzmir Aliağa Belediyesi işçileri 79 gündür grevde. İşten çıkarılanların sayısı 187’ye ulaşmış. Sendika şimdiye kadar bir şey yapmamış -önlük, çadır vb. dışında-, bu zamandan sonra sendikadan bir şey beklenir mi?
İşçi sınıfı partisiyle güçlüdür.
Parti, işçinin sadece işverenlerle ilişkisine bakmaz, bu sendikanın görevidir.
Parti işçinin hem ekonomik hem de siyasal mücadelesini verir.
Parti, işçiyle iktidar arasında bir aracıdır.
İşçinin parti içinde örgütlü olması bu açıdan önemlidir.
Ülke içinde daha birçok yerde adını duymadığımız, duyamadığımız grevler oluyor. Sonuca varılmıyor. Sendikalar işçinin yanında durmuyor, sadece kendini öyle gösteriyor.
Bütün işçiler (ya da çoğunluk) örgütlü bir şekilde greve çıkarsa çok şey değişir. İşçi, hakkını sadece işçi olarak almaz. İşçi aynı zamanda halktır. İşçiler ne kadar sınıf bilincinde olurlarsa halkı örgütlemek de o kadar basit olur. Halk örgütlenmeye yatkındır, halk sosyalizme yatkındır. Yıllardır sömürülen halktır. Yıllardır patronların karşısında ezilenler halktır. Artık halkın ayaklanması gerekiyor. Artık emekçilerin ayaklanması gerekiyor. Ekonomi konusunda düzenleme yapmak, kriz yaratanların değil o krizi yaşayan emekçilerin hakkıdır.
Bir de ekonomik krizin ortasında kıdem tazminatının fona aktarılması konuşuluyor. Emekçi zaten aç. Evine ekmeği ancak götürüyor. Bir de son kalesi olan kıdem tazminatını kaybetmesi ne sonuçlar verir düşünebiliyor musunuz?
Kıdem tazminatı emek verenlerin geleceğine yapmış olduğu yatırımdır. Kıdem tazminatı patronların keyfi işten çıkarmalarına karşı caydırıcı etkendir. Kıdem tazminatı emek verenlerin hakkıdır, emek verenler de hakkını vermez. Biz emek verenler adına uyarıyoruz: Kıdem tazminatımıza dokunmayın.
Tüm emek verenleri kıdem hakkımızı savunmak için mücadeleye çağırıyoruz. Kıdem tazminatımız bir avuç patroncunun cebine gitmeyecek.