BDDK'dan tüketiciye müjde! İç talebi canlandırmak için çifte destek… İşte havuz medyasının topluma servis ettiği başlıklar. Yapılan düzenlemeye göre kredi kartlarıyla yapılan alışverişlerdeki taksitlendirme süreleri uzatıldı ve asgari ödeme oranları düştü. Neden? Ekonomideki küçülme yılın ikinci yarısında da devam etmesin, seçim öncesi tüketim canlansın diye güya vatandaşı teşvik edecekler. Zaten damat Albayrak da muhteşem öngörüsüyle enflasyonun yıl sonunda tek haneye düşeceğini söyledi ya, ver mehteri…
Mobilya, elektronik eşya, konaklama... taksit sayıları artırıldı. Sanki ekonomide her şey yolundaymış, vatandaşın borçları azalmış gibi hareket ediyorlar. Bırakın telefonu, bulaşık makinesini almayı, artık vatandaş en temel ihtiyacından, boğazından kesiyor. TÜİK'in 2019 verilerine göre şubat ayında toplanan inek sütü miktarı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 azaldı. İçme sütü ve inek peyniri üretimi de geriledi.
Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça
Asıl gerçek olan kriz gerçeğini teğet geçip emekçileri daha uzun vadede borçlu yaşama mahkum ediyorlar. BDDK verilerine göre, kredi borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşenlerin sayısı son bir yılda %27 artarak 483 bin kişi olmuş, yatırımlar durmuş, işsizlik artmış, asgari ücret yüksek enflasyon karşısında erimeye devam ediyor. Vatandaş geliri düştüğü için tüketemiyor. Hükümet ise geliri artırmak, istihdam yaratmak yerine borçluluk süresini uzatıyor. Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça…
Bakın, “İstikrar gelecek, Türkiye şahlanacak” vaatleriyle propagandası yapılan 24 Haziran Başkanlık seçimlerinin üzerinden bir yıl geçti.
Bir yılda neler mi oldu?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın hazırladığı rapora göre;
Asgari ücretle çalışanların alım gücü yarı yarıya düştü, Türkiye AB genelinde Asgari ücret uygulamasında en kötü 4. Ülke oldu.
Türkiye’de bir yıl işsiz sayısı Kayseri ilinin Nüfusu kadar arttı. İşsiz sayısı 1 yıl içerisinde 1 milyon 376 bin kişi artarak 4 milyon 730 bin kişi oldu.
Yüksek enflasyon listesinde Türkiye 8. sıraya yükseldi.
Millli gelir düştü, ekonomi üst üste iki dönem de küçülerek resesyona girdi.
Bütçe açıkları büyüdü, TL daha fazla değer kaybetti.
Hazır tutarsızlık demişken bizim damat yine gül bahçeleri vadetti. Albayrak, “Buradan çok net söylüyorum, 3 ay sonra eylül ve ekim ayları gibi büyük bir ihtimalle tek haneli enflasyonları görmeye başlayacağız" dedi ama Merkez Bankası yıl sonu enflasyon beklentisini %15.85 olarak açıkladı.
Biz de şuan ki tabloya bakarak çok net söylüyoruz ki istatistik oyunlarla, manipülasyon ve temelsiz vaatlerle gerçekleri gizleyemezsiniz. Zaten gizleyemiyorsunuz. Asgari ücretlilerin en fazla barındığı ve krizi en net haliyle yaşadığı sanayi kentlerinde kaybettiler ve yine kaybedecekler.