Ekonomi her şeyi belirliyor. Aile ilişkilerinden yaşam biçimimize hayatımızın her alanını ekonomi yönlendirirken, hükümetle seçmen arasındaki ilişkiyi de etkileyeceği gerçeğini nasıl yok sayarak hareket edeceğiz? Edemeyiz. Yıllarca AKP’ye oy verenler de gün gelir, kendisini sefalete mahkum eden AKP’ye karşı yollara dökülebilir. Konvoy konvoy, binlerce otobüsle aşındırır Ankara yollarını. Yıllarca emeğiyle geçinmiş kişi hala her adımda harcamak zorunda kalacağı iki liranın hesabını yaparsa, o Ankara dar olur AKP’ye.

Emeklilikte yaşa takılanlar kitleler hakkındaki yaygın anlatıların ne kadar da asılsız olduğunu gösteriyor.

Kitlelerin koyun olmadığını, işçisinden pazarcısına herkesin, hem ülkenin hem kendi yaşamının gidişatına dair fikir sahibi olduğunu bu sıralar sıklıkla görüyoruz. Uzatılan her mikrofona derdini anlatma telaşında halkımız. Geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da bir araya gelen yüz binlerce EYT de Yol TV’nin uzattığı mikrofon aracılığıyla tek tek sayıyor neden ülkenin bir ucundan geldiğini. AKP’nin manipüle edilmiş verileriyle paralellik göstermiyor EYT’lerin anlattıkları. Kirayı, faturayı, çocukların okul servis parasını tek tek sayıp; soruyorlar nasıl geçineceğiz diye. Sağ siyasetin her sorunda kullandığı milliyetçilik argümanı burada tam tersi şekilde karşılarına çıkıyor. “Bu ülke için askerlik yaptım, gençliğimden 18 ayı bu ülkeye verdim, ama şimdi bana emeklilik hakkımı vermiyorlar” diyorlar. Milliyetçilikle her şey kamufle olmuyor demek ki. Gerçeklik tüm kamuflajları deşifre ediyor.

Sırt ağrılarıyla çalışmak zorunda kalmak büyük ve gerçek bir soruna denk geliyor. Herkesin hayatı çok kıymetli. Erdoğan’ın parmağına diken batsa onlarca doktorun seferber edilirken, 50 yaşında sanayide çalışması beklenen işçinin zoruna gidiyor bu eşitsizlik. Bu yüzden Erdoğan’ın emeklilik yaşını gündem ediyorlar. Çok haklılar. 46 yaşında emekli olmak sadece size mi hak?

*

Tüm gençliğini verilen üç kuruş maaşların peşinde, ezilerek, azarlanarak, sömürülerek geçirmiş emekçiler var karşınızda. İyi bir emeklilik için, yaşlılığında biraz olsun rahat etmek için kötü çalışma koşullarında yıllarını harcamış insanlar bunlar. Gençlik geçmiş, yetişkinlik geçmiş şimdi yaşlılığa doğru yaklaştıkları bu orta yaş günlerinde sefalete mahkum ediliyorlar. Özel sektörde çalışmak için çok yaşlı, emekli olmak için ise çok genç görülüyorlar. Sonuç olarak ne iş var, ne de emeklilik. Ama hayatın gerçeklikleri yerli yerinde duruyor, eninde sonunda karnını doyuracak EYT’ler.

Peki karnını doyurmak zorunda olduğu yüz binlerce EYT için çözümü ne hükümetin? Hiçbir şey. En ufak bir önerisi yok. Hakkını arayan insanlardan “yeni türeyen bir grup” diye bahsediyor. Tembellik, 30 yaşında emeklilik istemek, ülke için emek vermekten kaçmak gibi gerçek dışı söylemlerle suçluyor. Bunlar da yetmeyince direkt olarak “terörist” diyor EYT’lere. Bu yolla meşruiyetlerini tartışmalı hale getirerek, bu mücadeleyi belki gözden düşürürüm diye umuyor. Ama öyle gelişmiyor olaylar. Daha da sinirleri geriyor. Zaten canı burnunda olan insanları radikalleştirmeye çalışıyor. Dağıtırım sanıyor ama belki de hayatında bir tane örgütlenme deneyimi olmayan insanların yüz binler olup örgütlenmesinin önünü açıyor.

Yapabileceği başka ne var hükümetin? Bu etapta emeklilik hakkını isteyen yüz binleri hesaba katmayı hükümete mali yük gibi görüyorlar. Patlıcan 18 lira olmuşken birdenbire bu kadar insana daha emekli maaşı vermeyi düşünmek bile istemiyorlar. O yüzden bir kelimeyle dahi olsa EYT’lerin hakkını teslim etmiyorlar. Ağızlarının ucuyla olumlu bir şey deseler, yasayı değiştirmek zorunluluğu ortaya çıkacak çünkü. Bir yanı bu, bir yanıyla da hiç görmezden gelemiyorlar. Çok kalabalık, örgütlü ve her yerdeler. Bu nedenle itibarsızlaştırmak daha iyi bir seçenek. Eğer becerebilirse. Beceremiyorlar. “Türedi” diye anlattıkları insanlar bu ülkenin emek verenleri. Ve emek verenler emeğinin karşılığını istiyor. Bu konu AKP için büyük bir basınç. Direndiği kadar direnecek EYT’ler karşında ama bu direnç o kadar uzun sürmeyecek. Bu oranda haklı ve haklılığı oranında örgütlü EYT’ler, ya haklarını alacak ya da haklarını görmezden gelen AKP’den hesap soracak.