Ekoloji ve örgütlenme, zor kelimeler. İkisi bir araya gelince daha da zorlaşıyor iş. Ekoloji mücadelelerinin doğduğu topraklarda birlik için bir araya gelinmesi ne kadar doğru bir düşünce idiyse de, bu zorluk yeterince ciddiye alınmadığı için usuli gereklere uygun yürümedi.
Amaç, ekoloji örgütlerinin tartışması olmasına ve üstelik kısa gösteri bölümü ile uzun tartışma bölümü kesin sınırlarla ayrılmasına rağmen, tartışma gösterinin içerisinde kaybolup gitti.
Ekoloji, açık süreçler ister. Düşüncenizi baştan ortaya koyacaksınız. Çatır çatır tartışacaksınız ve diğer katılımcıların görüşlerini de içeren bir ortak karara varacaksınız. Son dakikada sazı eline almak isteyen bir bildirge taslağı ile çıkmayacaksınız. O zaman sorarlar adama, sen daha önce ne çaldın, kimlerle çaldın, kimler söyledi, kimler dinledi? Beş dakikada yanıt veremezsin.
"Türkiye Ekoloji Konfederasyonu" ağır bir isim. Herkes taşıyamaz, yüzeysel bir tartışma ile, sınırlı/bölgesel bir katılım ile kararlaştırılacak bir örgütlenme olamaz. Çağrıcıların üstüne de bırakılamaz.
Daha derinlikli bir teorik tartışma düzeyine gereksinim var. Ağaçkakan'dan Kolektif Dergi’ye ekoloji ve örgütlenme konusunda yazılıp çizilmiş, onlarca sayfa birikim yokmuş, bu konular hiç tartışılmamış gibi davranmanın kimseye faydası yok. Çünkü ben de dahil olmak üzere bu birikimi oluşturanlar, tartışmada çıkarıp bunu ortaya koyacaklardır.
Öte yandan an itibariyle yaşamını daha ekolojik sürdürenlerin sürece katılması elzem. Ekoloji adına mücadele yürütenlerin dönüp kendisine bakması, ben ne kadar ekolojistim diye sorması gerektiğini vurguladık.
Yapay ilaç ve gübresiz yetiştirilmiş yerli buğdayla, su değirmeninde öğütülmüş undan, odun fırınında pişirilmiş, antikapitalist, antiemperyalist "doğanın ve emeğin ekmeğini” özellikle kürsüye koyduk. Örgütün de, mali kaynağın da, teoriğin de, pratiğin de o ekmeğin içinde olduğunu iddia ettik. Akşam evde sermayenin ve sanayinin ekmeğini yiyenler, sermayeye ve sanayiye karşı mücadele edemez, etse de başarılı olamaz dedik.
Son dakikada tarafımca "beklenen" öneri geldi.
Uzun lafın kısası; Türkiye Ekoloji Konfederasyonunu bırakın ekolojistler kursun!