AKP’nin YSK eliyle anayasayı ilga etmiş olması, gelecek seçimler açısından büyük tehlikeyi beraberinde getiriyor. Çünkü oy hakkına ilişkin hususların bir kere keyfiyetle değiştirilmiş olması, gelecek seçimlerde de hile yapılabilmesinin önünü açar. İktidara, oy musluğunu gerektiği yerde açma, gerekmediği yerde kapatma hakkını verir. Bu durum da muhalefet açısından 2019 seçimlerini tartışmayı manasız hale getirir.
AKP, referandumunda bütün devlet imkanlarını seferber etti. Buna karşın Anadolu Ajansı’nın %65’le başlayıp sürekli geriye seyreden manipülatif rakamlarına göre bile evet %50’yi kıl payı geçebildi. Evet’in %50’yi geçemeyeceğinin anlaşıldığı son anlarda YSK devreye alındı.
Bu referandumda, önceki seçimlerde yaşanmayan türde büyük hileler yaşandı. YSK, AKP’nin isteği üzerine mühürsüz oy ve pusulaların geçerli sayılması kararını aldı. Yani seçimle ilgili en yüksek yargı organı, açıkça anayasayı çiğnedi. Sayısı 2 buçuk milyon olduğu söylenen sistematik bir hile yapılmış oldu.
Mühür gereklidir, en çok da seçimler için
YSK, gerekçesinde “seçme seçilme hakkı ne olursa olsun önlenmemeli” diyor. Fakat seçme seçilme hakkının “kanunla” düzenlendiğini bir kenara bırakarak! Usulsüzlüklerin önüne geçmek için, sokaktan biri pusula basmasın diye, her resmi işte olduğu gibi mühür kullanılır. Muhtarlıktan alınacak en basit belgeler bile mühür kullanılmadığı durumlarda geçersizdir. Mühür en çok da oy pusulası ve zarflar için geçerlidir. Aksi durumda kanunda belirtildiği gibi mühürsüz pusula, zarf geçersiz sayılır. Ayrıca somut delil olmadan bir siyasi partinin isteği üzerine böyle bir karar alınamaz.
Adaletli seçim döneminin kapanmasına izin vermeyelim
AKP’nin referandumu kaybettiği gerçeği gün gibi ortada duruyor. Bundan sonra şaibeli sonuçlara karşı tutumumuz hayati. Biz hayır diyenler, en az %50 olduğumuzu biliyoruz. Ülkenin en az yarısı olduğumuzun gücüyle, adaletli seçim döneminin kapanmasının ve hileli seçim döneminin açılmasının önünde durmalıyız.
Referandumu kazandık, sıra şaibeye karşı mücadelede
Timsahın çenesi ellerimizde. Yüzde 50’lik topluluk, onu tarihe gömecek güce sahip. Bu sandık sahtekarlığı karşısında tepkimizi eylemlerle sonuna kadar göstermeliyiz. Hileli sonuçlara karşı Meclisteki partilere önemli görev düşüyor. CHP ve HDP, gerektiği aşamada açıklama yapmakla yetinmeyip Meclisten çekilme kararı vermelidir.
Timsahın çenesini bir an bırakırsanız ne olur? Tekrar yakalanabilir mi? Siz eks olmuş birine istediğiniz kadar kalp masajı yapın “zamanında” yapmazsanız ne işe yarar? Siyasette her zaman fırsat sizin önünüze tepsiyle sunulmaz. Referandumda hayır kazandı, şimdi sıra sıra şaibeye karşı mücadelede. Referandum iptal edilmeli ve YSK üyeleri istifa etmelidir. Bu somut politik hedeflerle, halkımızla birlikte mücadelenin büyük denizinde, oylarımızı çalanların üstüne yürümeliyiz.
*Yarın dergisinin 2. sayısında yayımlanmıştır.