ABD'nin isteyerek küreselleşmenin liderliğinden çekilmesi yeni bir oyuncunun devreye girmesi haline geliyor mu?
Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Xi’nin, Davos'da kendisinin ve ülkesinin bu konuda istekli olduğunu içeren konuşması, bizim bu yönde düşünmemizi gerektiriyor.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin, bugüne kadar bilhassa ekonomik küreselleşmenin en fazla kazananı olarak gözüküyor. Şimdilerde Avrupalılar tarafından öne güdülürken, Çin de buna hazırmış gözüküyor.
Çin daha hümanist ve adil bir küreselleşme taraftarı olduğunu söylüyor. Bu söylem Avrupalıların da tercih ettiği bir durumdur. Hatta Avrupalılar daha da açık bir küreselleşme tarafında olduklarını Davos’da beyan ediyorlar. Çin bu isteği yerine getirebilecek mi, zaman gösterecek. Dev bir ülke bürokrasisi olan Çin, bu liderlik hedefi için, adapte olabilecek mi?
Diğer yandan, ‘Çin kendi ülkesinde kalıcı ekonomik eşitliği getirebildi mi ki, dünyanın fakir ülkelerine küreselleşme etkisiyle refah ve eşitlik getirsin?’ diye de sorulmalıdır.
Çin'in çok büyük miktarda kaynaklara, hammaddeye ihtiyacı olduğu ortadadır. Bilinen bir gerçektir. Uzun zamandan beri Çin, küresel davranarak Afrika ülkelerine hem yatırım yapıyor hem de bu ülkelerin gelişmesi konusunda yardımcı oluyor. Afrika ülkelerine sağlık ekipleri ve teknik uzmanlar göndererek Afrikalıların güvenini sağlamaya çalışıyor. 2016’da büyük bir Afrika zirvesi toplayan Çin, göçmenlere karşı büyük bir duvar oluşturan Avrupa'ya karşı sempati kazanmış gözüküyor.
Komşumuz Yunanistan'ın da güvenini kazanmış gözüküyor. Yunanistan’ın en büyük limanı Pire'nin işletmeciliğini alan Çin, bu ülkedeki yatırımlarına devam edeceğini söylüyor.
Türkiye'nin de Çin'le ilgili birçok girişimde bulunduğu biliniyor. Önce füzeler konusunda bir satınalma konusunda girişim oldu daha sonra Şanghay beşlisi telaffuz edildi. Türkiye’nin iktidarını elinde bulunduran AKP'nin uluslararası ilişkilerinin başarısızlığı, Çin'le böyle kolaycı bir ilişki kuramayacağı anlaşılıyor.
Çin’in nükleer ve kömür santralleri konusundaki karnesi, bildiğimiz gibi, çok kötü. Her ne kadar Paris iklim değişikliği antlaşmasını imzalasa da, Çin’in büyük şehirlerindeki hava kirliliğinin etkisiyle, kış günlerinde hayatın yaşanmaz haline gelmesi, endüstrileşmenin ve hızlı modernleşmenin sonucudur. Ayrıca iklim değişikliğindeki konusunda ne kadar samimi olduğunu gösteriyor.
Küreselleşmenin karşısına geçen senelerde Dünya Sosyal Forumlarıyla çıkılmıştı. Brezilya’da başlayan Dünya Sosyal Forum hareketi haklı talepleriyle dünya'da ses getirmişti. Son Dünya Sosyal Forum toplantısı, zengin bir ülke Kanada'da, geçen sene Montreal'de yapıldı. Dünya’daki terör olayları bahanesiyle, Kanada hükümeti, birçok katılımcıya vize vermeyerek sosyal forum toplantısının coşkulu geçmesini önledi.
Sosyal forumlar, küreselleşmenin liderliğini kim alırsa alsın, Dünya'da yaratılan eşitsizliğe en iyi cevaptır.