Emekçi Hareket Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Özge Akman Kartal Orhantepe’de dün (Çarşamba) çöken, enkaz altında kalan şu ana kadar 6 kişinin yaşamını yitirdiği bölgeyi ve kriz merkezini ziyaret ederek açıklamada bulundu. Akman, kendisinin de büyüdüğünü mahalle olduğunu belirterek komşularına geçmiş olsun dileklerini iletti. Akman, “Maalesef böylesi ihmalleri insanlarımız canıyla ödüyor. Yerel yönetimler kağıttan betonlara tapu dağıtan, her boşluğa bina diken, ihale yöneten birimler olmaktan çıkmalıdır." diye konuştu.


“BU BETON VE RANT DÜZENİNİN GETİRDİĞİ SONUÇLARDAN BİR TANESİ”

Özge Akman ziyaret sırasında İstanbul’un en büyük sorunlarından birinin betonlaşma olduğunu belirtti. Akman, yayın yasağının gerçek bilgilere ulaşmayı engellediğini şu sözlerle dile getirdi:

“Burada bir binanın teknik sebeplerle çöküşünü konuşmuyoruz. Bu İstanbul’un kent sorunu, kentsel büyüme sorunu, beton ve rant düzeninin getirdiği sonuçlardan sadece bir tanesi. Neden konulduğunu bilmediğimiz bir yayın yasağı yüzünden gerçek bilgilere ulaşabiliyor durumda değiliz. Sadece resmi olarak açıklanan hayatını kaybeden yurttaşlarımızın sayısını biliyoruz. Gelen bilgilere göre bu binanın kaçak katları mevcut ve betondan sağlanan ekonomi dolayımıyla imar affının devreye girmiş. Bugün kentsel büyümeyle başbaşa kalmış İstanbul’un, betonlaşma ve rantlaşma sorunlarından biri.”

“DURDUK YERE YIKILAN BİNALAR DOĞAL AFETTE BAŞIMIZA GELECEKLERİN GÖSTERGESİ”

Akman, İstanbul’da kentleşmenin ranta dayalı yapıldığının altını çizerek bunun çözümünün kesinlikle kentsel dönüşüm olmadığını belirtti. Özge Akman açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Bu münferit bir olay değil. ‘Durduk yere’ yıkılan binalar doğal afet olduğunda İstanbul’da neler yaşanacağının bir göstergesi. Ülkeye gelen bütün paranın yatırıldığı kağıttan beton yığınlarının başımıza açacağı felaketin küçük bi görüntüsü ve burada bile can kayıpları ile karşılaşıyoruz. Her yere inşaa edilen binaların gerçek anlamda güvenli, kente düzgün yerleştirilmesine göre değil de paraya ve ranta göre yapıldığını görüyoruz. Bu değiştirilmesi ve dönüştürülmesi gereken büyük bir sorunun habercisi. Bunun çözümü kesinlikle kentsel dönüşüm değildir. İnsanların bir yerden bi yere taşınmasıyla, yaşadıkları yerden uzaklaştırılmasıyla, adaletsiz bir şekilde kentin dışına itilmesiyle çözülemeyecek bir sorundur. Bu kentin düzgün bir şekilde dizayn edilmesi, bu kaçak yapıların, yapılar üzerindeki denetimsiz gidişatın sona ermesi gerekiyor. Para verilerek alınan tapuların değil gerçek bir güvenliğin sağlanacağı İstanbul mümkün.”

“İSTANBUL’UN BU GİDİŞATINI TERSİNE ÇEVİRMEK ZORUNDAYIZ”

EHP İstanbul adayı Özge Akman, İstanbul’un bu hale gelmesinde yerel yönetimlerin tutumunu ‘İstanbul’un bu hale gelmesine ortak olan yerel yönetimlerin görev üstlenmesi gerekir’ dedi. Akman’ın açıklaması şu şekilde:

“İnsanlarımızı kaybettiğimiz, bir mahallenin mağdur edildiği bu acı karşısında vatandaşların yanında olmak için buradayız. Bu gidişatın tersine çevrilmesi gerektiğini biliyoruz. Bu açıdan bu kentin nasıl büyüdüğünü, yapılandığını, betonun, rantın nasıl şekillendiğini gündemde tutmaya devam etmek zorundayız. Bunun için çalışmak, gidişatı tersine çevirmek zorundayız. İstanbul’a bu şekilde beton yığılmasına, kaçak binalara tapu verilmesine izin vermeyelim. Bunun için de İstanbul’u bu hale getirilmesine ortak olan yerel yönetimlerin görev üstlenmesi gerekir. Yerel yönetimlerin bunu engellemesi gerekir. Yerel yönetimler para karşılığı tapu dağıtan, bulduğu arazinin üzerine bina dikmek için ihale açan birimler değil bu betonlaşmanın önüne geçecek yapılardır. Yerel yönetimlerin bu konuda tutum alması gerektiğini, devletin çıkardığı betonlaşmanın önünü açan tüm yasaların geri çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yerel seçimlerde her vatandaşın oy kullanırken bunu gözünün önüne getirmesi gerektiğini düşünüyoruz.”