Boratav ‘haber.sol.org.tr’deki yazısında Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2018’in üçüncü çeyreği için yüzde 1.6’lık büyüme belirlediğine dikkat çekerken ekonominin üretken, dinamik çekirdeğinde zafiyet belirtileri ve küçülme eğiliminin ağır bastığını savundu. 

Boratav bu görüşüne dayanak olarak da üç üretken sektöden tarımda sadece yüze 1, sanayide 0.3’lük büyüme, inşaatta ise yüzde 5.3’lük küçülme olmasını gösterdi. 
 
Sermaye birikimi düştü
 
Yazısında üç sektörün büyüme rakamlarının ne anlama geldiğini teknik ayrıntılarıyla anlattıktan sonra Korkut Boratav milli gelirle ilgili olumsuz işaretleri dile getirirken“Millî gelirin gelecekteki büyüme potansiyelini belirleyen en stratejik harcama kalemi yatırımlar, yani gayri safi sermaye birikimidir. TÜİK verileri, Temmuz-Eylül 2018’de sermaye birikiminin yüzde 3,8 oranında düştüğünü belirliyor” dedi. 

‘Seçim ortamında can havliyle’
 
Milli gelire tüketimin etkisinin yüzde 1.1 artan özel tüketimden (nüfus artışından düşük) değil yüzde 7.5’lik devlet harcamalarından kaynaklandığını ima eden Boratav, yaşanan durumu da “Seçim ortamında hükümetin ‘can havliyle’ cari kamu  harcamalarını pompalaması, millî gelir verilerine böyle yansıyor” cümlesiyle yorumladı. 
 
‘Dış bağımlılığı hafifleten dönüşüm söz konusu değil’
 
Boratav, son dönemde ithalata karşı ihracat lehine gelişen ve cari açığın düşmesine neden olan dış ticaret rakamlarına ilişkin ise şu yorumu yaptı: “Ekonomi küçülmeye, toplum yoksullaşmaya başladığı için  ithalat talebi de düşmektedir: Yatırımlar düşmüş, yatırım malı ithalatı daralmıştır.  İnşaat sektörü küçülmüş; sanayi sıfır büyüme konumuna geçmiş; bu üretken sektörlerin girdi ithalatı düşmüştür. Türkiye ekonomisi birden bire eskiden ithal ettiği yatırım mallarını ihraç etmeye mi başlamıştır? İhracat verilerine niçin yansımadı? Sanayinin temel ara-mallarında aniden ithal ikamesi mi gerçekleşti? Sanayi üretimine niçin yansımadı? Demek ki dış bağımlılığı hafifleten  yapısal ve dinamik bir dönüşüm söz konusu değildir.”

‘Talepler toplum yoksullaşarak karşılanıyor’
 
Boratav yazısının sonunda hükümetin ekonomi politikasını eleştirirken şu cümleleri kullandı: “Berat Albayrak (Hazine ve maliye bakanı) boş konuşuyor. Türkiye ekonomisi makro-ekonomik dengelenme içinde değildir. Uluslararası sermaye ve AKP iktidarının yarattığı bir kriz içindedir.”
 
“Temmuz-Eylül millî gelir verilerini Ağustos-Ekim ödemeler dengesi istatistikleriyle birleştirin, krizin işlevi, kime, nasıl yaradığı da ortaya çıkacaktır. Finans kapitalin alacakları ve Türkiye burjuvazisinin talepleri, cari işlem ve bütçe fazlaları yaratılarak; ekonomi küçülerek, toplum yoksullaşarak  karşılanmaktadır.”