Ekonomik krizin etkileri birçok şehirde kendini göstermeye başladı. Gaziantep de bunlardan biri oldu. Görüştüğümüz sanayiciler, ayakta kalan firmalarda üretimin üçte bir oranında düşürüldüğünü ve en iyi olasılıkla işçilerin ücretli ve ücretsiz izne gönderildiği söyledi. Sanayicilerin kendi aralarındaki sohbetlerde de, çevre ülkelerdeki fabrika kiralarını ve şartlarını konuşmaya başladığı, ekonomik olarak içinde bulunulan durumun derecesini anlatmak için dile getiriliyor.
Aydınlık gazetesinden Ekrem Demir'in haberine göre, Türkiye'nin altıncı büyük ekonomisine sahip olan, 270 bin kişinin çalıştığı Organize Sanayi Bölgesi'nde 50 bin işçinin çıkarıldığı iddia ediliyor. Bir sanayici yaşanan durumun vehametini şöyle ifade ediyor; "Yarınları düşününce bugünlerimiz, iyi günlerimiz."
Kiralık ve satılık fabrikalar var
DİSK'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Gaziantep Temsilcisi Nihat Bencan Gaziantep sanayisinin durumunu ve yaşananları Aydınlık'a değerlendirdi. Organize Sanayi Bölgesi'nde bir iki kilometre dolaşınca 5-6 tane kiralık ya da satılık fabrikanın dikkat çektiğini hatırlatan Bencan, "Her gün bir fabrika daha kapısına kilit vurur hale gelmiş durumda, Ticaret Bakanlığı'nın daha önce açıkladığı rakama göre 14 firma konkordato ilan etti ve borçlarını erteleme kararı aldı. Yaklaşık 40'a yakın firmanın da konkordato talebinde bulunmak için dava açtığı duyumlarını alıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bazı işten çıkarmalarda işçilere tazminatı yerine uzun vadeli çek-senet teklif edildiğini de hatırlatan Bencan, bu olayın firmaların içine düştüğü durumu ortaya koyduğunu anlattı.
“Her gün iş arayan insanlar geliyor”
Özellikle ağustos ayından itibaren yaklaşık 50 bin civarında işçinin ya ücretsiz izne gönderildiğini ya da işten çıkarıldığını ileri süren Bencan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu durum artan işsizlik rakamlarıyla örtüşmektedir. Gaziantep sanayisi burada çok önemli sıkıntılar yaşamaya başladı. Bu da direk işçilere yansıyor. Hergün sendikamıza gelip iş arayan binlerce insan var. İşçi çıkaracağı düşünülmeyen marka firmalar dahi ciddi rakamlarda işçi çıkarmaya başladılar. Vardiya sayısını düşürdüler. Yani üretimi kısmaya başladılar. Küçülmeyle birlikte vardiya küçülmesine gidiyorlar. Vardiya küçülmesiyle birlikte boşa çıkan işçilere de ‘Gidin 1-1.5 ay bekleyin, ondan sonra biz önümüzü göreceğiz, ondan sonra sizi tekrar işe alıp almayacağımızı değerlendireceğiz' diyorlar."
“Ücretsiz izne gönderilen ortada kaldı”
Ücretsiz izne gönderilen işçinin ortada bırakıldığına dikkat çekerek işin kritik noktasının burada başladığını belirten Bencan şu bilgileri verdi: "İşçiyi işten çıkarmayıp ücretsiz izne gönderdiği için işçi ücret alamıyor. İşten çıkarıp tazminatını vermediği için işçinin eline para geçmiyor. Resmi olarak işten çıkarmadığı için işsizlik sigortasından da faydalanamıyor. Yani çalışan işçi direk işsizliğe, açlığa mahkûm ediliyor. Bu işçiler işten çıkarıldıktan sonra bir iki ay kredi kartlarıyla geçindiler, artık o da bitti. Bıçak kemiğe dayandı. Çocukların okula gittiği, hele hele kış aylarının geldiği bir dönemde yani masraf ayı dediğimiz bu aylarda çalışanların çok büyük sıkıntı çektiğini görüyoruz." Tekstil sektörünün artık "S.O.S" vermeye yaniimdat demeye başladığını belirten Nihat Bencan, hükümetin mutlaka sektörle birlikte çalışanları da destekleyen çalışma yapması gerektiğini söyledi.
“İş yok dolar yüksek” deyip attılar
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nde 40 kişinin çalıştığı plastik üretimi yapan bir fabrikada, iş olmadığı gerekçesiyle 17 kişi işten çıkarıldı. Evli ve bir çocuk babası olan işçi Uğur da işten atılanlar arasında yer aldı. Aydınlık'a konuşan işçi Uğur, aynı fabrikada 5-6 kişinin de ücretsiz izne gönderildiğini söyledi. "İş yok, dolar çok yüksek" denilerek işten çıkarıldığını belirten işçi Uğur, kışın firmaların işçi çıkardığını bu yüzden iş bulamadıklarına dikkat çekti.
“Asgari ücret bir an önce 2 bin lira olmalı”
Nihat Bencan, yılbaşında asgari ücretin 450 dolar civarında olduğunu ancak bugün 250 doların altına düştüğünü belirterek, bu değer kaybının karşılanmaması durumunda çarkın dönmesinin daha da yavaşlayacağını şu sözlerle savundu: "Çünkü çalışanın cebinde para olmazsa ne üzerine ayakkabı ne giyim eşyası ne de evine gıda alabilir. Bu durum da sanayiyi olumsuz yansıyacaktır."
Asgari ücretin bir an önce 2 bin liraya çıkarılması gerektiğinin altını çizen Bencan, "Yılbaşında da enflasyon oranında zam yapılmasını şiddetle öneriyoruz ki insanların cebine biraz para girerse çarkın dönmesinde bir katkı olur" dedi.
“Aç kalan insan her şeyi yapabilir”
Sanayideki olumsuzluğun bu haliyle devam etmesi durumunda sosyal olayların yaşanabileceğine dikkat çeken Bencan, şunları söyledi: "Toprağa yatırım, betona yatırım, binaya yatırım anlayışıyla gidersek bu tip krizlerde en büyük darbeyi yine çalışanlar yer. Biz üretime ve markaya dayalı yeni politikalar geliştirmek durumundayız. Cesaretli iş insanlarımız var. Bunları yatırımlar için desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Yeni istihdam alanları geliştirmezsek önümüzdeki günlerde iş bulmak aslanın ağzından midesine iner. Aç kalan insan her şeyi yapar. Cebinde para olmayan adam ya intihar eder ya da farklı sosyal olayların gelişmesine neden olur ki asayiş olaylarının daha da artmasına sebep olur. Bu da ülkenin huzurunu kaçıracak en önemli etkenlerden bir tanesidir. Biz çalışmak istiyoruz, yaşayabilecek iyi bir ücret almak istiyoruz çünkü bu ülkede üretimi yapan bizleriz."