Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun bu ay yayınladığı verilere göre erkekler tarafından Eylül ayında 45 kadın öldürüldü. Çocuk istismarı ve cinsel şiddet devam ediyor.
Raporda yer alan veriler ise şu şekilde:
Eylül ayında erkekler tarafından 45 kadın öldürüldü. Çocuk istismarı ve cinsel şiddet devam ediyor.
Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Kadın cinayeti haberleri şikayete bağlı olmaksızın direkt kamuya yansıyorken; cinsel şiddet ve çocuk istismarı haberlerinin ortaya çıkması, gerek bu suçların şikayete bağlı olması gerek soruşturma ve dava süreçlerinin devam ediyor olmasından dolayı net sayının belirlenmesi zorlaşmaktadır. İstanbul Sözleşmesi kapsamında devletin ilgili mercilerinin tespit etmesi ve buna göre şiddetle mücadele yöntemlerini belirlemesi gerekirken; söz konusu makamlar bunları yapmıyor. Bizler, basına yansıyan ve doğrudan bize gelen başvurular halini derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Ancak çocuk istismarı ve cinsel şiddet verileri açıkladığımız ve basına yansıyan haberlerden çok daha fazla. Buna göre; 2018 yılının eylül ayında 45 kadın öldürüldü, çocuk istismarı ve cinsel şiddet devam etti.
Bir önceki aya göre geçtiğimiz eylül ayında kadın cinayeti arttı. Bu ay işlenen kadın cinayetlerinin 11’i şüpheli ölüm olarak kaydedilirken, 12 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi ve 13’ü kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü.
Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddetin canilik boyutu sürmeye devam ediyor.
Denizli’de 34 yaşındaki Makbule Kocaman, evli olduğu Ömer Kocaman tarafından boğularak öldürüldü. Makbule Kocaman’ın şiddet gördüğü gerekçesiyle Ömer Kocaman’dan daha önce şikayetçi olduğu biliniyor.
Bu ay içerisinde gördük ki kadınlar gün geçtikçe hakları hakkında bilinçleniyor ve yasalara başvuruyor, şiddetten korunmak için her yolu deniyor. Hatta korunma için çocukların dahi istismara uğradıktan sonra direkt karakola gidip şikayet etmeleri söz konusu. Bunda ülkede yükselen kadın hareketinin etkisi büyük. Adli dönemin açılmasıyla takip edilmeye başlanan davalar; yeni dönemle her ilde, ilçede, üniversitede kadın meclislerinin kurulması ya da toplantılar ve çalışmalar düzenlemesi özellikle kadınların haklarını tanıyıp, her yola başvurmalarında önemli rol oynuyor.
Okullarda çocuk istismarını önlemek için bakanlığın sitesinde de mevcut olan risk tarama formunun etkin uygulanması gerekiyor. Bunun için okulların açıldığı eylül ayında gerçekleştirilen eylemlerle konu hakkında bir kamuoyu yaratıldı.
Kadınlar hatta çocuklar şiddete karşı bilinçli ve örgütlü hareket ederken; özellikle kadın cinayetinde sayının her ay artmasında artık devletin somut bir adım atmıyor olması temel neden olarak karşımıza çıkıyor.
Babası tarafından defalarca istismara uğrayan 17 yaşındaki P.E., emniyete çocuk şubeye giderek şikayetçi oldu. Okulunda Risk Tarama Formu uygulansaydı istismar çok önceden tespit edilecek ve P.E. yıllarca cinsel istismara maruz kalmadan koruma altına alınmış olacaktı.
Kadınların ve çocukların erkek şiddetinden korunmak için 6284 sayılı Koruma Kanunu dışında çareleri yokken yasanın devlet tarafından etkin uygulanması ve basında buna göre haberlerin yer alması gerekiyor. Aksi halde kadına yönelik erkek şiddeti giderek artarken basında da “6284 can alıyor” haberleriyle karşılaşıyoruz.
Ekonomik kriz kadına şiddetin bahanesi olamaz
Ekonomik kriz bahane edilerek kadınlar saldırıya uğramaya devam ediyor. Üst üste gelen zamlar, artan işsizlik ve borçlar sonucu; kadınların istihdam seviyesi gün geçtikçe düşerken ekonomik krizin kadın cinayetlerinin bahanesi olarak önümüze gelmesi kabul edilemez. Her karmaşık dönemde erkekler, eşiti olarak görmediği kadınlara saldırmayı, şiddet uygulanabilir olarak görüyor. Erkekler aynı durumda olan hemcinslerine karşı hukuk yollarına başvururken, “alacağım vardı” diyerek kadınları öldürüyor. Bu ay içerisinde erkekler, işsiz kaldığı ve geçim sıkıntısı çektiği için ya da alacağı olduğunu bahane ederek 6 kadın cinayeti işledi. Hiçbir durum kadın cinayetinin bahanesi olamadığı gibi; erkek şiddetin bahanesi de ekonomik kriz olamaz. Geçim sıkıntısının bedelini kadınlar canlarıyla ödeyemez.
Mersin’de uzun süredir işsiz olan Mehmet Kaya, evli olduğu Zehra Kaya ve çocuklarını ateşli silahla öldürdükten sonra intihar etti.
Her yerde kadınlar direniyor
Türkiye’de mahkum bir trans kadının meme büyütme ameliyatı ilk kez devlet tarafından karşılanacak.
Arjantin'de kadınlar krize karşı direnişte. Ni Una Menos (Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz) ile örgütlenerek kadın cinayetlerinden kürtaj hakkına, krizden grevlere her yerde mücadele ediyor.
Fransa’da kadınlara karşı ıslık dahil tüm taciz girişimlerini suç olarak tanımlayan yeni yasa kapsamında ilk ceza verildi. Aşırı alkol almış bir erkeğin otobüste bir kadının kalçalarına dokunması doğrudan cinsel saldırı sayıldı ve fail 3 ay hapis cezası aldı.
Paraguay’da bir rahip çocuğa cinsel istismardan suçlu bulundu. Katolik rahibe suçu sabit görüldüğü halde olması gerekenden düşük ceza veren 3 yargıç açığa alındı.
Eylül ayında kadın cinayetleri arttı
Bu ay kadın cinayetlerinde artış oldu, erkekler tarafından öldürülen 45 kadının 11’i şüpheli ölüm, 12’sinin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 13’ü hayatına dair karar almak isterken öldürüldü, 6’sının ise ekonomik bahanelerle öldürüldüğü biliniyor.
Aksaray’da 43 yaşındaki Nuray Çil, evli olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Ramazan Çil tarafından ateşli silahla satış yaptığı tezgahın önünde öldürüldü.
Bu ay içerisinde en çok kadın cinayetinin işlendiği iller şu şekilde; İstanbul 7, Mersin 4, Ankara 2, Aksaray 2.
(Bu ay öldürülenler arasında 4 yaşındaki Derya gibi çocukları da Femisid* kapsamı içerisinde ele alarak kadın-çocuk ayrımı yapmaksızın sayımızı belirledik.)
Kadınlar yaşam mücadelesi veriyor
Konya’da iki yıl önce ayrıldığı Ali Osman K. tarafından kesici aletle defalarca yaralanan 5 aylık hamile Aynur Kara kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veriyor.
İstanbul’da defalarca koruma talebinde bulunan Ergül İsenç boşanmak istediği için, evli olduğu H.İ. tarafından kesici aletle yaralandı.
Çocuk istismarı sürüyor
Ağustos ayına göre eylül ayında çocuk istismarı arttı. Burada çocuk koruma odaklı istatistik toplama ve analiz bilgi paylaşım sistemi oluşturulmalı; bu istatistiklere göre somut adımlar atılmalı ve çocuklar için adalet sağlanmalıdır. Bu adımlar uygulanmadığı için çocuk istismarının üzeri örtülüyor ve çocukların uğradığı şiddetin boyutu büyük oluyor.
Kars’ta kaybolan ve 7 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 9 yaşındaki Sedanur Güzel’in cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı.
Tokat Erbaa’da Yunus Emre Ortaokulunda görev yapan öğretmenin 9 öğrenciyi taciz ettiği ortaya çıktı.
İstanbul’da M.A.’nın 6 yaşındaki ikiz kızlarını taciz ettiği ortaya çıktı.
Cinsel şiddet devam ediyor
Basından aldığımız bilgilere göre ağustos ayında 27 kadın cinsel saldırıya uğradı, ancak gerçek rakamlar çok daha fazla.
Saldırıya uğrayan kadınların 18’i saldırganı tanımıyor. Kadınların 6’sı evde, 18’i sokak, hastane, okul, otobüs gibi kamusal alanda, 1’i sosyal medyada cinsel şiddete maruz kaldı.
Tekirdağ’da patronu tarafından cinsel şiddete uğrayan Ö.D. intihara kalkıştı. Olay sonrası saldırgan yakalandı.
Ankara’da İhsan A., otobüste yanında oturan 2 kadını taciz etti; şikayet üzerine şahıs tutuklandı.
Eylül ayında 45 kadın öldürüldü
2018 eylül ayında da kadınların büyük bir çoğunluğunun kim tarafından ya da neden öldürüldüğü tespit edilemedi.
Bu ayki kadın cinayetlerinin 11’i şüpheli ölüm, 12’sinin nedeni tespit edilemedi; 13’ü kadın hayatına dair karar almak istediği için öldürüldü, 6’sı ekonomik sebepler bahane edilerek öldürüldü, 1’i barışma isteğini kabul etmediği için, 1’i ayrılmak istediği, 1’i arkadaşlık teklifini kabul etmediği için öldürüldü.
Öldürülen kadınların 16’sının faili meçhul, 11’i evli olduğu erkek tarafından, 6’sı birlikte olduğu erkek, 5’i akraba ya da tanıdığı kişiler tarafından, 2’si babası, 2’si tanımadığı erkek, 1’i ayrıldığı erkek, 1’i erkek kardeşi ve 1’i de imam nikahlı olduğu erkek tarafından öldürüldü.
Kadınların 13’ü 36-65 yaş, 12’si 26-35 yaş, 1’i19-25 yaş, 2’si 0-11 yaş ve 3’ü 66 yaş ve üzeri yaş aralığındaydı.
Bursa’da 35 yaşındaki Şengül Vatansever, ayrılmak istediği için birlikte olduğu erkek tarafından yakılarak öldürüldü.
Adıyaman’da Emine Orki, imam nikahlı olduğu ve cezaevinden yeni çıkan Bekir A. tarafından ateşli silahla öldürüldü. Bekir A., 34 yıl önce evli olduğu kadını ve 2 çocuğunu öldürmekten hapis yatmıştı.
İstanbul’da 35 yaşındaki Aslı Ç., iş ortağı Erkan E. tarafından sokak ortasında aracı içerisindeyken ateşli silahla öldürüldü.
6284 kadınların canlarını koruyor
Eylül ayında öldürülen kadınların 39’unun koruma kararının olup olmadığı bilinmezken; 4’ünün uzaklaştırma kararının ve 2’sinin boşanma davasının olduğu biliniyor.
Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma gibi birçok yaptırımı düzenleyen; kadınlara maddi yardımdan kimlik değiştirmeye birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor.
Bu ay 6284 etkin uygulansaydı, çocuklar annesiz kalmayacaktı. Öldürülen kadınların 12’sinin çocuğu vardı.
Bu ay içerisinde öldürülen kadınların 13’ü evli, 7’s, bekar ve 1’i dini nikahlıydı.
Bireysel silahlanmanın arttırılmasıyla bunun en büyük etkisi yine kadına yönelik şiddette ortaya çıkıyor. Bu ay içerisinde 22 kadın ateşli silahla öldürüldü.
23 kadından 5’i boğularak, 4’ü kesici aletle, 1’i sert cisimle darp edilerek, 1’i yakılarak ve 1’i yüksekten düşürülerek öldürüldü.
Kahramanmaraş’ta Gönül Demir, evli olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Mustafa Demir tarafından ateşli silahla öldürdü.
İstanbul’da Birsen Ş., boşanma davası açtığı için evli olduğu Ayhan Ş. tarafından ateşli silahla öldürüldü.
Iğdır’da 8 çocuğu olan Güner Çağraş, boşanma davası açtığı için evli olduğu Mehmet Çağraş tarafından kesici aletle öldürüldü.