IŞİD'in zulmüne uğrayan Ezidi Nadia Murad örgütten kurtulduktan sonra insan hakları için çalışmalara başlayan bir isim. Genç kadın daha önce de ödüle aday gösterilmişti ancak Nobel Komitesi ödülü başkasına vermişti.
Denis Mukwege ise Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde cinsel şiddet mağdurlarının tedavisi için çalışan bir doktor.
Nobel Komitesi başkanı Berit Reiss-Andersen, Norveç'in başkenti Oslo'da yaptığı açıklamada "Her iki isim de, kendi yöntemleriyle, savaş zamanı oluşan cinsel şiddetin büyük görünürlük kazanmasına yardımcı oldu" dedi.
Denis Mukwege
Hayatının çoğunu Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki cinsel şiddet mağdurlarına yardım etmeye adayan jinekolog Denis Mukwege, yıllardır tecavüz mağdurlarının tedavisi için uğraşıyor.
Mukwege ve ekibinin, cinsel saldırılara maruz kalmış binlerce kişiyi tedavi ettiği biliniyor.
1955 doğumlu aktivist ve insan hakları savunucusu Kongolu jinekolog, savaş ortamında tecavüze uğrayan kadınları Bukavu’da kurduğu Panzi isimli hastanede etkili bir şekilde tedavi etmesiyle yakından tanınıyor.
Kongolu doktor, aralarında BM insan hakları ödülünün de bulunduğu çok sayıda uluslararası ödüle sahip.
Nadia Murad
IŞİD tarafından 2011'de 21 yaşındayken kaçırılan ve 6 erkek kardeşi öldürülen Ezidi aktivist Nadia Murad, daha sonra örgütten kaçmayı başararak Almanya'ya gitmişti.
Eylül 2016'da BM İyi Niyet Elçisi ilan edilen Murad, 2017'de Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen Vaclav Havel Ödülü'ne layık görülmüştü.
Kaçtığından beri insan ticaretini durdurmak için mücadele veren Murad, BM'deki görevi sırasında ise özellikle insan ticareti mağduru mülteci kadın ve genç kızlar konusunda farkındalık oluşturmaya yönelik faaliyetlerde bulunuyor.
Komite geçen yıl, Nobel Barış Ödülü'nün nükleer silah kullanımının yıkıcı sonuçlarına dikkati çektiği ve bu silahların anlaşma temelinde yasaklanması amacıyla harcadığı çığır açan çabalar nedeniyle Nükleer Silahların İmha Edilmesi Kampanyası'na (ICAN) verildiğini açıklamıştı.