Koronavirüsün hayatımızda yarattığı olağanüstü durum karşısında, feminist acil durum planının sağlığı, yaşamı ve bakımı şirket karlarına karşı öncelikli bir konumda tutması ve bakım işi üstlenen kişilerin durumunu gözler önüne sermesi şarttır. Güvencesizliği, patriarkal ve ırkçı şiddeti, global ekolojik krizi ve bakım krizini şiddetlendirecek bir krizle karşı karşıyayız.
Bu bağlamda ve bu olaylar zincirinin karşısında, kendimize özen gösterme ve anti-kapitalist ve feminist bir mercekten halktan alternatifler talep etme ve gerekli aksiyonları başlatma çağrısı olarak yazıyoruz.
1. Bölgesel özen stratejileri/öz-bakımı feminist bir mercekten organize etme
Bu günlerde sosyal mesafeyi korumamız şart. Bu durum geçirdiğimiz isyan ayları boyunca derinleştirdiğimiz dayanışma ve karşılıklı yardımlaşmayı sürdürmemize engel değil. Hayatın güvencesizliğine karşı birlikte harekete geçtik, topluluk ağlarımızı derinleştirmeli, kendimize iyi bakmalı ve kimseyi geride bırakmamalıyız. Asla bireyselciliğe geri dönmeyeceğiz ve bu olağanüstü durumdan organize olarak çıkacağız.
Yaşadığımız tüm mahalle ve bölgelerde:
- Risk popülasyonu ve destek ağları olmayan kişilerin kayıtlarını oluşturacağız, kolektif olarak ihtiyaç duyabilecekleri bakım ve topluluk desteğini organize edeceğiz, enfeksiyonu önlemek için gereken her önlemi alacağız.
- Birbirimizi karşılıklı desteklemek ve gereken görevlerin risk popülasyonu veya yaşlılar tarafından götürülmesini önlemek amacıyla, özellikle ebeveynleri çalışmak zorunda olan (örneğin, sağlık sektöründe görev alan) çocuklar için komünal olarak bakım ekipleri oluşturacağız.
- Başkalarına bakan kişilerin isimlerini ve ihtiyaçlarını kayıt altına alacağız.
- Toplumun eğitimi ve hastalığın idare edilmesi konusunda yardımcı olabilecek sağlık teknisyenleri ile uzmanlarının kaydını tutacağız.
2. Ataerkil şiddete karşı feministler/ Karantinadaki kadınlar, cinsel ve cinsiyet farklılığı olan insanlar, bebekler ve gençlerin karşı karşıya olduğu riskin görülür kılınması ve halledilmesi yönünde stratejiler
Karantina durumunda olmak kadın ve çocukların risk durumunda olmaları ve saldırganlarıyla beraber yaşamaya zorunda oldukları anlamına geliyor. Bu durum, ki çoğu zaman görünmez, feminist acil durum planında direkt olarak ele alınmalıdır ve sağlık krizleri zamanında artan günlük şiddetin altı çizilmelidir.
Yaşadığımız tüm mahalle ve bölgelerde:
- Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet vakalarına yanıt vermek amacıyla bir topluluk acil durum oluşturmak için elde hangi araçların olduğunu gösteren kayıtlar oluşturacağız.
- Cinsiyete dayalı şiddete karşın toplu olarak atılacak adımları gösteren kısa ve basit bir protokol oluşturacağız. Örneğin: somut bir topluluk yanıtıyla beraber acil durumda aranacak bir telefon numarası veya haber verilebilecek bir grup belirlenecek. Örneğin: Söz konusu evle ilgilenen komşuların liderliğinde topluluk yanıtı aktive edilecek.
- İhtiyaç duyan her kadın için detaylı bir güvenlik ve koruma planı hazırlayacağız. Nerede kalabileceklerini ve kime gidebileceklerini belirleyeceğiz. Kadın, çocukları ve ona bağlı kişilerin evi terk edip güvenliğe ulaşması için bir acil kaçış planı geliştireceğiz. Acil durum fonu ve güvenli yer temin edeceğiz. Acil durum numaralı ve destek uygulamaları içeren bir numara yaratacağız. Çocuklara nasıl arayabileceklerini ve nasıl konuşmaları gerektiğini öğreteceğiz. Şiddet içeren bir durum söz konusu olduğunda, evin en az riskli bölgesini arayacağız (dışarı çıkacağız, telefona ulaşacağız, mutfaktan ve bıçak veya silah bulundurma olan bölgelerinden uzak duracağız). Şiddet anında hangi komşuların ulaşılabileceğini belirleyeceğiz.
Bu durumlara yönelik yasal önlemler:
- Ev içinde şiddeti ihbar etmek için online mekanizmaların oluşturulmasını talep ediyoruz.
Uzaklaştırma kararı, saldırganın evden çıkışları ve diğerleri de dahil olmak üzere, çevrimiçi olarak yasal karar talep etme ve verilmesine yönelik bir mekanizmanın uygulanması.
- Kadınları, cinsel ve cinsiyet farklılıklara sahip insanları, çocukların ve gençleri tehlike altında bırakan tecavüz, cinsel istismar gibi suçların ihbarı için online mekanizmaların oluşturulmasını talep ediyoruz.
Bu durumlarda koruma tedbirleri talep etme ve alınmasına yönelik bir mekanizmanın uygulanması.
Bütçe ile ilgili olarak:
- Tüm bölgelerde ve topluluklarda, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi konusunda çalışan sivil toplum örgütlerine ve topluluk örgütlerine, yalnızca toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi için fon sağlanmasına izin veren bir bütçe çizgisinin oluşturulması, yerel ağlarda, radyo istasyonlarında, sosyal medyada ve diğer eğitim faaliyetlerinde bu bilgilerin dağıtımının sağlanmasının yanı sıra uzaktan ve telefonla bütçe kaynaklarına yatırım yapılması.
- Karantinadaki bakım ve sağlık protokollerine özel dikkat göstererek barınaklarda bulunan kadınların korunması için bütçenin arttırılması. Eğer aşırı boyutlardaki şiddette artış olursa yeni barınakların açılması.
- Acil durum bağlamında ev içinde şiddete maruz kalan işçi kadınlar adına hastalık izinlerinin ödenmesi için bütçe tahsis edilmesi.
- Kadın cinayeti teşebbüsü mağdurlarının ve kadın cinayetine direk olarak maruz kalmış halihazırda devlet yardımı olmayan aile üyelerine özel kaynaklar tahsis etmek için fonlara erişim.
3. Yaşam için Grev/Kendi evlerimizde kalma hakkımız için organize olmak
Virüsün dağılmasını durdurmak ve özellikle en yüksek riskli popülasyonları korumak için; sağlık sistemi, bakım veya tedarik sektörlerinde olmayan tüm üretim emeğini kapsayan bir grev çağrısı yapıyoruz. Acil durum sona erene kadar bu emekler durdurulmalı veya uzaktan gerçekleştirilmelidir. Bu grev kararının tüm iş çeşitlerine, özellikle şahsi evlerde ev içi işlerle ilgilenenler gibi görünmez emekçilere, yayılmasını önemli görüyoruz.
Hükümetin yetersiz yönetimi ile halkı korumak ve bakımını sağlamak için attığı adımların eksikliği karşısında sendika ve birliklere; işverenlere, çalışanların sağlığı ve yaşamlarını riske atan yüz yüze çalışma koşullarını durdurmaya yönelik baskı oluşturmaları için çağrı yapıyoruz. Önerilen önlemlerin hayata geçirilmemesi durumunda, kendi iyiliğimiz için bir GENEL ÜRETİM GREVİ çağrısı yapıyoruz ve aşağıdaki önlemlerin ve taleplerin yerine getirilmesini istiyoruz.
Resmi çalışanlara yönelik, sözleşme durumlarından bağımsız olarak, uyrukları ve göçmenlik durumları ne olursa olsun, yüz yüze hizmet verme zorunlulukları derhal sonlandırılmalıdır ve ücret almaya devam etmelilerdir. Değişken ücret tarifeleriyle çalışan işçilerin maaşları, son aldıkları 3 ödeme baz alınarak ödenmelidir.
Gayri-resmi çalışanlar için, uyrukları ve göçmenlik durumlarından bağımsız olarak, ekonomik aktivitelere katılma imkanları olmayan dönem boyunca ücret almalarının garantilenebilmesi için bir kamu finansman fonu kurulması gerekmektedir.
İşleri uzaktan devam ettirilebilecek olan, ancak çocuk bakmakla yükümlü olan çalışanlar için; verdikleri bu bakım iş emeği olarak sayılmalı ve çifte vardiya çalışmaları istenmemelidir.
Sağlık, tedarik ve ulaşım sektörlerindeki işler için asgari şartlar:
- Ulaşım mümkün olan en düşük kapasitede devam ettirilmelidir. Acil durum nedeniyle durdurulamayacak işlerde yüz yüze çalışmak zorunda olan işçiler için, işverenler güvenli ulaşım garanti etmeli ve ücretini ödemelidir.
- Sağlık hizmetlerinde bulaşıcılığı engellemek için uç seviyede tedbir ve önlemler alınmalı, tüm işçilerin güvenli çalışması için gerekli malzemeler sağlanmalı, sağlık çalışanlarının sendika ve birliklerinin özel talepleri yerine getirilmelidir.
- Sağlık hizmetlerinde çalışanlar için güvence tedbirleri; ihtisas döneminin kısaltılmasını, aciliyeti olmayan elektif cerrahi operasyonların ertelenmesini, hasta ziyaretlerinin kısaltılmasını ve diğer önlemleri içerebilir.
4. Acil durum müdahaleleri ve bakımımız, onların çıkarlarından daha değerlidir.
Mevcut acil durum, çıkarları değil sağlığı merkeze koymak için bir şanstır. Hayatlarımıza fiyat biçilemez.
Taleplerimiz şunlardır:
- Enfekte olan insanların bakımıyla ilgilenen, sigortalı veya sigortasız çalışan herkese, uyruk veya vatandaşlık durumu ayrımı yapmaksızın ücretli izin.
- Mültecilere, fazladan ücret alınmadan, tıbbi yardım, müdahale ve yatışa yönelik bilgilendirilmiş ve ücretsiz erişim. Bireylerin mültecilik durumu onların sağlık hizmetlerine erişimi için engel teşkil etmemelidir; ve gerekli bilgiler ülkede yaşan insanların konuştuğu tüm yabancı dillere çevrilmelidir. Bireylere ücretsiz müdahalede bulunmayı reddeden özel kliniklere devlet tarafından el koyulmalı ve acil durum hizmetlerinde çalışmaları zorunlu kılınmalıdır.
- Hapis cezası almış insanlara, yaşlı veya yüksek tansiyon, kalp rahatsızlığı veya diyabet hastaları gibi yüksek risk grubundakiler için; ancak insan hakları ihlali, insanlık suçları, cinsel suçlar, toplumsal cinsiyet kaynaklı şiddet, aile içi şiddet, kadın cinayeti, pedofili ve cinsel istismar suçu işleyenler hariç olmak üzere, ev hapsi.
- Tutuklu yargılananlar için, yüksek enfeksiyon riski grubunda olsalar da olmasalar da; insan hakları ihlali, insanlık suçları, cinsel suçlar, toplumsal cinsiyet kaynaklı şiddet, aile içi şiddet, kadın cinayeti, pedofili ve cinsel istismar suçu işleyenler hariç, ev hapsi.
- Şu anki bağlamda çalışanların işten çıkarılmasına yasak getirilmesi.
- İlkyardım malzemeleri ve virüsten kaçınılmayı sağlayan (alkol, anti-bakteriyel jeller ve benzeri) ürünlerde fiyatların dondurulması. İnsanların hayatlarını ve sağlık durumlarını devam ettirmeleri için elzem olan ürünlerin fiyatlarında spekülasyona sebep olan büyük şirketler cezalandırılmalıdır. Bunda payı olan şirketler halka karşı tehdit oluşturdukları için kamulaştırılmalıdır.
- Tek seferde satın alınabilecek virüse karşı ilkyardım malzemesi miktarına sınırlandırma getirilmesi.
- Tüm borçların altı aylığına ertelenesi.
- Kar hissesi ödemelerinin altı ay ertelenmesi.
- Borçtan dolayı temel hizmetlerin kesilmesinin yasaklanması. Belediye yönetimleri ve devlet, temiz içme suyuna tüm sektörlerin erişimi için birlikte çalışmalıdır.